18 Şubat 2013 Pazartesi

ROMATOİT ARTRİT (EKLEM RAHATSIZLIĞI)


ROMATOİT ARTRİT (EKLEM RAHATSIZLIĞI)
Merhaba;
Şimdi sizlere çok sinsi ve bir o kadar hayat kalitesini etkileyen, bir çoğumuzun farkında bile olmadığı Romatoit Artrit denen bir rahatsızlıktan bahsedeceğim. Tabi ben bu konuda uzman bir kişi olmamakla birlikte yaptığım iş itibariyle,araştırdığım kadarıyla sizlere bilgileri aktarmak istedim. Bu konuyu değerlendirip hayat kalitenize dikkat etmek sizlerin elinde olacaktır.



Hiyalin kıkırdak dokusu
İlk önce size vücudumuzdaki bir mucizeden bahsetmek istiyorum. Bu yapı öyle ince tasarlanmış ki hayret edeceksiniz. Bu yapının ismi Kıkırdak. Hemen hemen her an, uykuda bile vücudumuzun hareketlerini destekleyen önemli yapılardan biri. 
Kıkırdak veya kartilaj hayvansal bir dokudur. Vücutta yarı taşıyıcı bir görev üstlenir. Kemik dokudan daha yumuşak ve esnek bir matrise sahip olan kıkırdak dokuda damar bulunmaz, kıkırdak hücreleri bu matristen difüzyon yoluyla madde alış verişi yaparlar.Kıkırdak eklemlerde, göğüs kafesinde, kulakta, burunda, boğazda ve omurlar arası disklerde bulunur. Üç ana kıkırdak tipi mevcuttur: hiyalin, elastik ve fibröz kıkırdak (fibrokartilaj). Kıkırdak doku (kondrosit) ve (kondrosit) öncülleri olan kondroblast ihtiva eder. Kondroblastlar matrisin salgılanması ve bakımından sorumludurlar. Matris içindeki kontroblastlar olgunlaşarak kondrositlere dönüşürler. Kondrositler lakuna olarak adlandırılan boşluklarda bulunurlar. Kondrositlerin hemen etrafındaki matrise teritoryal matris denir. Kıkırdak kolajen ve elastik lifler içerir. Hiyalin kıkırdakta, Tip II kolajen kuru ağırlığın yaklaşık %40'nı oluşturur. Elastik kıkırdak da elastik lifler içerir. Fibrokartilaj hiyalin kıkırdaktan daha büyük oranda kolajen ihtiva eder. Üç farklı kıkırdak tipi bulunur. Bunların hepsi bulundukları yerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde farklı özelliklere sahiptir.


En sık rastlanan kıkırdak tipidir. Hiyalin sözcüğü Yunanca hyalos yani "cam" sözcüğünden türemiştir. Yarı saydam (ışığı hafif olarak geçiren) matrisi nedeniyle bu ismi almıştır. Hareketli eklemlerde bulunur. Ayrıca kemiklerin içinde kemikleşme merkezi olarak çalışacak şekilde bulunur. Ek olarak burun, gırtlak ve nefes borusu gibi büyük solunum yolları duvarlarında da bulunur. Hiyalin kıkırdağa mikroskop altında bakıldığında bazı hücrelerin birbirinden ayrılmadığı, ikili veya üçlü halde kaldığı görülür ki bunlara izogen gruplar denir.

Elastik Kıkırdak

Elastik kıkırdak (sarı kıkırdak olarak da anılır) kulak kepçesinde ve çeşitli borularda (örneğin: gırtlak, östaki borusu) bulunur. Bu borulardaki kıkırdak boruların sürekli olarak açık kalmasını sağlar. Elastik kıkırdak hiyalin kıkırdağa benzerdir fakat hiyalin kıkırdaktan farklı olarak, Tip II kolajenin yanı sıra matrise dağılmış elastik lifler içermesidir. Bu dokuyu sert ama elastik kılar.

Romatoid artritli bir hastanın diz eklemindeki kronik sinovitin histopatolojisi.
Artrit, eklemlerde vücut tarafından üretilen bir iltihaptır. Bu iltihap mikrobik değildir, vücut tarafından üretilir. Artrit tek bir hastalık değildir, 100’den fazla farklı hastalık artrit ile ilişkilidir. Bazı formaları çok ağır seyreder, bazıları ise dönem dönem kendini gösteren hafif şiddete olan artritlerdir. Dirsek eklemlerinde zorlanmaya bağlı olarak kas liflerindeki yırtık (lateral epikondilit) gibi basit romatizmal hastalıklardan, romatoid artrit (ra) spondiloartrit (spa) gibi tüm vücudu etkileyen ağır hastalıklara kadar farklı hastalık gurupları bunun içinde yer alır. Sistematik lupus eritematozus gibi artritle ilişkili ancak vücudun akciğer, kalp ve böbrekler gibi hayati organlarını etkileyebilen romatizmal hastalıklar da artritle olan ilişkileri nedeniyle bu grupta yer almaktadır.


OLUŞUMU



Genellikle eklem ağrısının nedeni, eklem yüzlerini kaplayan zarların (sinovya) mikrobik olmayan iltihabıdır (inflamasyon). İnflamasyonu olan eklem ağrılıdır, şiştir ve genellikle üzerinde kızarıklık bulunur, sıcaktır. Eklem kıkırdağının çeşitli sebeplerden dolayı hasara uğraması (romatoid artrit, osteoartrit’te olduğu gibi) eklemi oluşturan kemiklerin birbirine sürtmesi, ağrıya ve şekil bozukluğuna neden olmaktadır. Eklemi oluşturan kemikler arasında bulunan boşluk kemiklerin rahatça hareket etmesini sağlamaktadır. Bu boşluğu saran eklem kapsülü elastik yapıdadır ancak eklemi oluşturan kemiklerin birbirlerinden ayrılmalarını engelleyecek kadar güçlüdür. Bu kapsülün iç yüzünü döşeyen ve sinovyum adı verilen zardan salgılanan eklem sıvısı eklemin kayganlığını ve dokularının beslenmesini sağlar. Artritin pek çok türünde sinovyum iltihaplanır, kalınlaşır ve normalden fazla eklem sıvısı üretmeye başlar. Bu da artrite eklem kıkırdağı ve hemen altındaki kemiğe zarar veren temel sorundur.
Artritin ne sebeplerle ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir. Genetik ve çevresel faktörlerin oluşumunda önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Yine de bazı artritlerin tedavisi mümkündür. Tedavinin temelinde doğru teşhis ve tanının erken konmasında yatmaktadır. Bu uygulanan tedavilerin hemen hemen tamamı, artritin başlangıç döneminde uygulandıklarında daha etkili olmaktadır.Ailevi Akdeniz Ateşi(FMF) hastalığı da ayak bileklerinde kızarıklık ve şişme ile birlikte ağrıya yol açabilir.Bu hastalık Romatizma ile karıştırılabilmekte ve yanlış tedavi uygulanabilmektedir(sürekli antibiyotik tedavisi gibi).Bu nedenle doktorunuzu FMF olabileceği yolunda uyarmanız ve gerekli tahlilleri yaptırmanız hastalığın tanısına yardımcı olacaktır.

Romatoid artrit bir kronik, enflamatuvar, multisistem, otoimmün bozukluğudur. Sıklıkla poliartiküler tutulum gösterir. Romatoid artriti diğer artrit formlarından ayıran semptomlar aynı anda birçok eklemin yumuşak dokusunun şişmesi ve enflamasyonudur (poliartrit). Eklemler her zaman simetrik olarak (bilateral) etkilenirler. Ağrı etkilenmiş eklemlerin kullanılmasıyla azalır ve genelikle sabahları 1 saatten fazla süre etkilenmiş tüm eklemlerde sertlik hissedilir. Bu sebeple, eklemler kullanıldıkça gün boyunca artış gösteren klasik osteoartrit ağrısıyla karşılaştırıldığında romatoid artritin ağrısı sabahları genellikle daha ağırdır ve gün boyu azalır.

Romatoid artritin sebebi bugün hâlâ bilinmese de, uzunca bir süre enfeksiyöz olduğundan şüphelenilmiştir. Gıda alerjileri veya dışarıdan organizmalar sebebiyle olabilir. Mycoplasma, Erysipelothrix, Epstein-Barr virüsü, parvovirüs B19 ve kızamıkçıkdan kuşkulanılmış fakat bunların hiçbiri epidemiyolojik araştırmalarda desteklenememiştir. Diğer otoimmün hastalıklarda olduğu gibi, “hatalı kimlik” teorisi zararlı bir organizmanın bağışıklık yanıtına yol açtığını ve geride o organizmaya spesifik (özel) antikorlar bıraktığını var sayar. Bununla birlikte antikorlar yeterince spesifik değildirler. Antikorlar, bu durumda (RA’da), sinovyuma karşı bir immün (bağışıklık) saldırısına geçerler zira sinovyumdaki bazı molekül(ler) en başta bağışıklık yanıtının oluşmasına yol açan zararlı organizmadaki bir moleküle ‘benzemektedir’ – bu fenomene moleküler taklitçilik denir. Bununla birlikte fiziki veya duygusal etkiler, stres ve yetersiz beslenme hastalıkla rol oynayabilir.
Otoimmün bozukluklarda, etkilenmiş bireyin yabancı moleküllerden kendisini ayrıştıran yeteneğinde bir kusur (defekt) olması gerekir. Birçok hücrede öz-tanıma özelliğini sağlayacak markerler bulunur. Bununla birlikte, bazı marker sınıfları romatoid artritin oluşmasına izin verir (bunu engellemez). RA sahibi hastaların %90’ında HLA-DR4/DR1 grubu olarak bilinen marker grubu bulunurken, bu grup RA sahibi olmayan kontrollerin sadece %40’ında bulunur. Böylece, kuramsal olarak, RA, spesifik markerlerle genetik olanak ve otoimmün yanıtı tetikleyecek bir enfeksiyöz olay şeklinde bir (hastalığa karşı) duyarlılık (açıklık) gerektirmektedir. Bir kere tetiklendi mi bağışıklık yanıtı sinovyumun enflamasyonuna sebep olur. Enflamasyonun erken ve orta moleküler medyatörlerlerine (aracılarına), tümör nekroz faktörü alfa (TNF-α), IL-1, IL-6, IL-8 ve IL-15 interlökinleri, değişebilir büyüme faktörü beta, fibroblast büyüme faktör ve trombosit-türevi büyüme faktörü dahildir. Romatoid artritin modern farmakolojik tedavileri bu medyatörleri hedef alır. Enflamatuvar reaksiyon oluştuktan sonra, sinovyum kalınlaşır, kıkırdak ve altta yatan kemik parçalanmaya başlar.


TEDAVİ

RA’nın farmakolojik tedavisi hastalık modifiye edici anti-romatik ilaçlar (DMARDlar), anti-enflamatuvar ajanlar ve analjezikler olarak üçe ayrılabilir. DMARD’ların hastalığın semptolarını uzun vadede azaltıcı veya yok edici ve hastalığın gelişimini yavaşlatıcı veya sonlandırıcı etkilere sahip oldukları bilinmektedir. Bu anti-enflamatuvarlar ve analjezikler için söylenemez. Genellikle romatoid artritin tedavisine non-steroidal anti-enflamatuvar ilaçlar (NSAID’ler) ile başlanır ve DMARD’lar ile devam edilir.


Türkiye'de 500.000 in üzerinde romatoit artrit hastası olduğu tahmin edilmektedir. Romatoit artrit tedavisi için önce mutlaka doktora gidilmesi ve semptomların doğru olarak teşhis edilerek tanısının konması gerekir. Bunun yanında tamamlayıcı tedavi olarak çeşitli bitkisel ilaçlar ve kürler önerilir. Tabi ki öncelikle günlük hayatımızda çeşitli düzenlemeler yaparak, beslenme alışkanlıklarımızı değiştirerek, hareketlerimize (ağırlık kaldırırken, yürürken, koşarken, otururken vb.) dikkat ederek, bu hastalığın önüne de geçebiliriz. Özellikle kilomuza çok dikkat etmeliyiz. Eklemlerimizin kaldırabileceği ideal kilo normlarına yakın yaşamak bütün hayat kalitemizi olumlu yönde etkileyecektir.

Sonuç olarak; bu sinsi ve tehlikeli rahatsızlık hayat kalitenizi, hareket özgürlüğünüzü, bağımsızlığınızı teslim almadan önce önlem almak için yapabileceğimiz çok şey var. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler

Popüler Yayınlar